بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَوَهَبْنَا لَهُۥٓ إِسْحَٰقَ وَيَعْقُوبَۚ كُلًّا هَدَيْنَاۚ وَنُوحًا هَدَيْنَا مِن قَبْلُۖ وَمِن ذُرِّيَّتِهِۦ دَاوُۥدَ وَسُلَيْمَٰنَ وَأَيُّوبَ وَيُوسُفَ وَمُوسَىٰ وَهَٰرُونَۚ وَكَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ ﴿٨٤

Bundan maada ona İshak ile Yakub’u da ihsan ettik ve her birini hidayete irdirdik, daha evvel Nuhu erdirmiştik, zürriyyetinden Davud’u da, Süleyman’ı da, Eyyub’u da, Yusuf’u da, Musâ’yı da, Harun’u da, işte muhsinlere böyle mükâfat ederiz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve Biz, ona İshak'ı ve Ya'kub'u ihsan ettik. Her birini hidayete erdirdik. Daha önce de Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete erdirdik. İşte böyle mükafaatlandırırız ihsan edenleri.

— İbni Kesir

Biz ona İshak’ı ve Yakub’u armağan ettik. Hepsini hidayete erdirdik. Daha önce Nûh’u da hidayete erdirmiştik. Zürriyetinden Dâvud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yûsuf’u, Mûsâ’yı ve Hârûn’u da. İyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.

— Diyanet İşleri

Biz ona İshak ile Ya'kubu ihsan etdik ve her birini hidâyete (nübüvvete) erdirdik. Daha evvel de Nuhu ve onun neslinden Dâvudu, Süleymanı, Eyyubu, Yusufu, Musâyı ve Hârunu hidâyete (nübüvvete) kavuşdurduk. Biz iyi hareket edenleri işte böyle mükâfatlandırırız.

— Hasan Basri Çantay

Biz O'na İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik. Hepsini doğru yola ilettik. Daha önce de Nuh'u ve O'nun soyundan gelen Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u doğru yola iletmiştik. Biz iyileri işte böyle mükâfatlandırırız.

— Seyyid Kutub

AYARLAR