بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَكَذَٰلِكَ نُرِيٓ إِبۡرَٰهِيمَ مَلَكُوتَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَلِيَكُونَ مِنَ ٱلۡمُوقِنِينَ ٧٥

Bu sûretle Ibrâhîm’e göklerin ve yerin melekûtünü gösteriyorduk ki yakîn hâsıl edenlerden olsun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte böylece yakınen bilenlerden olması için Biz, İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk.

– İbni Kesir

İşte böylece İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin ilme erenlerden olsun.

– Diyanet İşleri

Biz İbrâhîme (hakıykatı nasıl öğretdiysek, istidlalde bulunması ve) kesin ilme erenlerden olması için göklerin ve yerin büyük mülkünü de öylece gösteriyorduk.

– Hasan Basri Çantay

Biz İbrahim'e göklerin ve yerin görkemli egemenlik mekanizmasını böylece gösteriyorduk ki, o kesin inançlılardan olsun.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu