بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ إِنَّنِى هَدَىٰنِى رَبِّىٓ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ دِينًا قِيَمًا مِّلَّةَ إِبْرَٰهِيمَ حَنِيفًاۚ وَمَا كَانَ مِنَ ٱلْمُشْرِكِينَ ﴿١٦١

De ki: beni, Rabbim şeksiz dosdoğru bir yola hidâyet buyurdu, doğru payidâr bir dine, başka dinlerden sıyrılıp sâde hakka müteveccih haniyf olan İbrâhimin milletine ki O hiç bir zaman müşriklerden olmadı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: Şüphesiz Rabbım, beni dosdoğru yola iletti. Hanif olan İbrahim'in dinine. Ve o, müşriklerden olmadı.

— İbni Kesir

De ki: “Şüphesiz Rabbim beni doğru bir yola, dosdoğru bir dine, Hakk’a yönelen İbrahim’in dinine iletti. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.”

— Diyanet İşleri

(Şöyle) de: «Şübhesiz ben (oyum ki) Rabbim beni dosdoğru bir yola, dimdik ayakda duran bir dîne, İbrâhîmin Hakka yönelmiş (tevhîd) dînine iletmişdir. O, (hiç bir zaman Allaha) eş koşanlardan değildi».

— Hasan Basri Çantay

De ki; «Rabbim beni doğru yola, insanların tüm ihtiyaçlarına cevap veren dine, Allah'ın birliğine inanan ve O'na ortak koşanlardan olmayan İbrahim'in inanç sistemine iletti.»

— Seyyid Kutub

AYARLAR