بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَلَوْ أَنَّنَا نَزَّلْنَآ إِلَيْهِمُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ وَكَلَّمَهُمُ ٱلْمَوْتَىٰ وَحَشَرْنَا عَلَيْهِمْ كُلَّ شَىْءٍ قُبُلًا مَّا كَانُواْ لِيُؤْمِنُوٓاْ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ يَجْهَلُونَ ﴿١١١

Biz onlara dedikleri gibi melekler indirmiş olsak da, ölüler kendilerile konuşsa da, ve bütün mevcudatı karşılarında fevc fevc haşrederek kefil göstersek de yine ihtimali yok imân edecek değillerdi, meğer ki Allah dilemiş olsun, lâkin çokları bu hakikatin câhili bulunuyorlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Eğer biz, onlara gerçekten melekleri indirseydik, ölüler kendileriyle konuşsaydı ve herşeyi karşılarına toplasaydık, Allah dilemedikçe, onlar yine de inanacak değillerdi. Fakat onların çoğu bilmezler.

— İbni Kesir

Biz onlara melekleri de indirseydik, kendileriyle ölüler de konuşsaydı ve her şeyi karşılarında (hakikatın şahidleri olarak) toplasaydık, Allah dilemedikçe yine de iman edecek değillerdi. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.

— Diyanet İşleri

Eğer hakıykaten biz onlara melekleri indirseydik, ölüler kendileriyle konuşsaydı, her şey'i de onlara karşı (senin söylediklerine) kefiller (ve şâhidler) olmak üzere bir araya getirib toplasaydık onlar, Allah dilemedikçe, yine îman edecek değillerdi. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.

— Hasan Basri Çantay

Eğer biz onlara melekler indirsek, ölüler kendileri ile konuşsa ve her şeyi biraraya getirip karşılarına koysaydık, Allah dilemedikçe yine inanmazlardı. Fakat çoğu bunu bilmez.

— Seyyid Kutub

AYARLAR