بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

مَا تَذَرُ مِن شَىْءٍ أَتَتْ عَلَيْهِ إِلَّا جَعَلَتْهُ كَٱلرَّمِيمِ ﴿٤٢

Uğradığı bir şeyi bırakmıyor, mutlak onu çürütüp kül gibi ediyordu.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İsabet ettiği şeyi bırakmayıp toza çeviriyordu.

— İbni Kesir

Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül ediyordu.

— Diyanet İşleri

(Öyle bir rüzgâr ki) her uğradığı şey'i (yerinde) bırakmıyor, mutlakaa onu kül gibi savuruyordu.

— Hasan Basri Çantay

Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.

— Seyyid Kutub

AYARLAR