بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَذَرْهُمْ يَخُوضُواْ وَيَلْعَبُواْ حَتَّىٰ يُلَٰقُواْ يَوْمَهُمُ ٱلَّذِى يُوعَدُونَ ﴿٨٣

Şimdi bırak onları dalsınlar, oynaya dursunlar tâ vadolundukları günlerine çatasıya kadar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Bırak onları, kendilerine vaadedilen güne ulaşıncaya kadar dalsınlar, oyalanıp dursunlar.

— İbni Kesir

Bırak onları, tehdit edildikleri güne kavuşana kadar, (batıl inançlarına) dalsınlar ve (dünya hayatlarında) oynayadursunlar.

— Diyanet İşleri

(Şimdilik) sen bırak onları, (baatılın içine) dalsınlar, (dünyâlarında) oynaya dursunlar. Nihayet (azâb ile) tehdîd edilmekde oldukları günlerine kavuşdurulacaklardır.

— Hasan Basri Çantay

Bırak onları, kendilerine söylenen günlerine kavuşuncaya kadar dalsın, oyalansınlar!

— Seyyid Kutub

AYARLAR