بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَمَا نُرِيهِم مِّنْ ءَايَةٍ إِلَّا هِىَ أَكْبَرُ مِنْ أُخْتِهَاۖ وَأَخَذْنَٰهُم بِٱلْعَذَابِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴿٤٨

Her ne âyet de gösteriyorsak onlara mutlak birbirinden büyüktü, tuttuk onları azâba da çektik ki rücu' edeler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onlara biri diğerinden daha büyük olmayan hiç bir ayet göstermedik. Doğru yola dönmeleri için onları azaba uğrattık.

— İbni Kesir

Onlara gösterdiğimiz her bir mucize önceki benzerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye, onları azaba uğrattık.

— Diyanet İşleri

Biz onlara her hangi bir âyeti göstermiyorduk ki bu, mutlakaa öbürlerinden daha büyükdü. Onları, belki (küfürden) dönenler diye, (bir zaman da) azâb ile tutduk.

— Hasan Basri Çantay

Onlara biri diğerinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Doğru yola dönmeleri için azaba uğrattık.

— Seyyid Kutub

AYARLAR