بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتَّىٰ يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لَا يَجِدُواْ فِىٓ أَنفُسِهِمْ حَرَجًا مِّمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُواْ تَسْلِيمًا ﴿٦٥

Yok, yok Rabbin’e kasem ederim ki onlar aralarında çıkan çapraşık işlerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hukümden nefislerinden hiç bir darlık duymaksızın tam bir teslimiyyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır, Rabbına andolsun ki; aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem ta'yin edip sonra haklarında verdiği hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tamamen teslim etmedikçe iman etmiş olmazlar.

— İbni Kesir

Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.

— Diyanet İşleri

Öyle değil, Rabbine andolsun ki onlar aralarında kimi oraya, kimi buraya çekdikleri (kavga etdikleri) şeylerde seni hakem yapıb sonra da verdiğin hükümden yürekleri hiç bir sıkıntı duymadan tam bir teslîmiyyetle teslîm olmadıkça îman etmiş olmazlar.

— Hasan Basri Çantay

Hayır, hayır! Rabbine andolsun ki, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda senin hakemliğine başvurmadıkça sonra da vereceğin karara, gönüllerinde hiçbir burukluk duymaksızın, kesin bir teslimiyetle uymadıkça mümin olamazlar.

— Seyyid Kutub

AYARLAR