بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَلَقَدْ ءَاتَيْنَا مُوسَى ٱلْكِتَٰبَ فَلَا تَكُن فِى مِرْيَةٍ مِّن لِّقَآئِهِۦۖ وَجَعَلْنَٰهُ هُدًى لِّبَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ ﴿٢٣

Şanım Hakk’ı için muhakkak ki vaktiyle Musâ’ya kitap vermiştik, şimdi de sen onun likasından şüpheye düşme, ve onu Ben-î İsraîl için bir hidayet rehberi kılmıştık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki; Musa'ya da kitab verdik. Sakın, sen O'na kavuşacağından kuşku içinde olma. Ve onu İsrailoğullarına hidayet yaptık.

— İbni Kesir

Andolsun, biz Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) vermiştik. Sen de kitaba (Kur’an’a) kavuşma konusunda sakın şüphe içinde olma. Onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık.

— Diyanet İşleri

Andolsun ki biz Musâya o kitabı verdik. Şimdi sen ona kavuşmakdan şübhede olma. Biz onu İsrâîl oğullarına hidâyet (rehberi) yapmışdık.

— Hasan Basri Çantay

Andolsun biz Musa'ya kitabı verdik. Ey Muhammed! Sakın sen ona kavuşacağından şüphe etme. Ona İsrailoğullarını yol gösterici yaptık.

— Seyyid Kutub

AYARLAR