بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

لَا تَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ يَفْرَحُونَ بِمَآ أَتَواْ وَّيُحِبُّونَ أَن يُحْمَدُواْ بِمَا لَمْ يَفْعَلُواْ فَلَا تَحْسَبَنَّهُم بِمَفَازَةٍ مِّنَ ٱلْعَذَابِۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿١٨٨

O ettiklerine sevinen ve yaptıkları işle metholunmayı seven kimseleri de sakın azabdan âzâde sanma, hem onlara elîm bir azab var.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ettikleri ile sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmeyi sevenlerin azabtan kurtarılacaklarını sanma. Onlar için pek acıklı bir azab vardır.

— İbni Kesir

Ettiklerine sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmeyi seven kimselerin, sakın azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için elem dolu bir azap vardır.

— Diyanet İşleri

Getirdikleriyle (etdikleri kötülüklerle) kıvanan, yapmadıkları ile de öğütmelerini arzu eden o kimseler (yok mu?) onların azâbdan kurtulacak (selâmet) bir yerde bulunacaklarını zinhar sanma, zinhar sanma. Onlara pek acıklı bir azâb vardır.

— Hasan Basri Çantay

Yaptıklarına sevinen ve yapmadıklarına karşılık övülmekten hoşlananlar var ya, sakın onların azaptan kurtulabileceklerini sanma, onları acıklı bir azap beklemektedir,

— Seyyid Kutub

AYARLAR