بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَمَا كُنتَ تَرْجُوٓاْ أَن يُلْقَىٰٓ إِلَيْكَ ٱلْكِتَٰبُ إِلَّا رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَۖ فَلَا تَكُونَنَّ ظَهِيرًا لِّلْكَٰفِرِينَ ﴿٨٦

Sen, sana kitap indirileceğini ümid eder değildin fakat Rabbin’den bir rahmet, o halde sakın kâfirlere zahîr olma.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Sen; sana bu Kitab'ın verileceğini ummazdın. Bu; ancak Rabbının bir rahmetidir. Öyle ise, sakın kafirlere yardımcı olma.

— İbni Kesir

Sen, bu kitabın sana verileceğini ummuyordun. Ancak o, Rabbinden bir rahmet olarak sana verildi. Öyle ise kâfirlere sakın arka çıkma.

— Diyanet İşleri

Sen (bu) kitabın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu), ancak Rabbinden bir rahmetdir. O halde kâfirlere arka olma sakın!

— Hasan Basri Çantay

Sen Kitab'ın senin kalbine bırakılacağını ummazdın. O Rabb'inden bir rahmettir. O halde kâfirlere yardımcı olma.

— Seyyid Kutub

AYARLAR