بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَتَقَطَّعُوٓاْ أَمْرَهُم بَيْنَهُمْ زُبُرًاۖ كُلُّ حِزْبٍۭ بِمَا لَدَيْهِمْ فَرِحُونَ ﴿٥٣

Derken kumandalarını aralarında kitap kitap parçalaştılar, her hızib kendilerininkine güveniyor.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ama onlar işlerini kendi aralarında bölük bölük ayırdılar. Her bölük kendi tuttuğu yoldan memnundur.

— İbni Kesir

(İnsanlar ise, din) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Her grup kendinde bulunan ile sevinmektedir.

— Diyanet İşleri

Fakat (o kavmler) dînlerde (muhtelif) fırkalara ayrılmak, her fırka kendi ellerindeki (nezdlerindeki dîn) ile böbürlenmek suretiyle parça parça oldular.

— Hasan Basri Çantay

Fakat insanlar bu inanç birliğini yıkarak çeşitli gruplara ayrıldılar. Her grup kendi inanç sistemi ile övündü.

— Seyyid Kutub

AYARLAR