بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَهُدُوٓاْ إِلَى ٱلطَّيِّبِ مِنَ ٱلْقَوْلِ وَهُدُوٓاْ إِلَىٰ صِرَٰطِ ٱلْحَمِيدِ ﴿٢٤

Hem sözün hoşuna hidayet edilmişlerdir, hem hamîdin yoluna hidayet edilmişlerdir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar sözün en güzeline alıştırılmışlar ve övülmeye layık olan Allah'ın doğru yoluna iletilmişlerdir.

— İbni Kesir

Onlar hem sözün hoş olanına ulaştırılmışlar, hem de övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna iletilmişlerdir.

— Diyanet İşleri

Onlar sözün en güzeline irşâd edilmişler, kendisine çok hamdedilen (Allah) ın doğru yoluna iletilmişlerdir.

— Hasan Basri Çantay

Onlar güzel söze yöneltilmişler ve övgüye lâyık yola iletilmişlerdir.

— Seyyid Kutub

AYARLAR