بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَعَلَّمْنَٰهُ صَنْعَةَ لَبُوسٍ لَّكُمْ لِتُحْصِنَكُم مِّنۢ بَأْسِكُمْۖ فَهَلْ أَنتُمْ شَٰكِرُونَ ﴿٨٠

Bir de ona sizin için sizi harbinizin şiddetinden korusun diye giyecek sanatı talîm etmiştik, şimdi siz şükrüne eda ediyor musunuz?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Biz, ona; sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik. Artık şükreder misiniz?

— İbni Kesir

Bir de Davud’a, sizin için, zırh yapma sanatını öğrettik ki, savaşlarınızda sizi korusun. Şimdi siz şükrediyor musunuz?

— Diyanet İşleri

Biz ona sizin için, sizin muhaarebenizin şiddetinden korumak için giyecek (zırh) san'atını öğretdik. Şimdi siz (bundan dolayı) şükredenler misiniz?

— Hasan Basri Çantay

Savaşta düşmanın darbelerinden korunasınız diye Davud'a zırh yapma sanatını öğrettik. Acaba buna şükredecek misiniz ki?

— Seyyid Kutub

AYARLAR