بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَجَعَلَهُمْ جُذَٰذًا إِلَّا كَبِيرًا لَّهُمْ لَعَلَّهُمْ إِلَيْهِ يَرْجِعُونَ ﴿٥٨

Derken onları parça parça etti, ancak bir büyüklerini bıraktı ki belki ona müracaat ederler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Derken hepsini paramparça edip içlerinden büyüğünü, ona başvursunlar diye sağlam bıraktı.

— İbni Kesir

Derken (İbrahim) belki kendisine başvururlar diye içlerinden bir büyüğü bırakarak onları (putları) paramparça etti.

— Diyanet İşleri

Derken o, bunları parça parça etdi. Yalınız onların büyüğünü bırakdı, belki ona müracaat ederler diye.

— Hasan Basri Çantay

Arkasından o putları kırıp parça parça etti, fakat bilgisine (!) başvursunlar diye en büyük putu sağlam bıraktı.

— Seyyid Kutub

AYARLAR