بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِذْ قُلْنَا ٱدْخُلُواْ هَٰذِهِ ٱلْقَرْيَةَ فَكُلُواْ مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ رَغَدًا وَٱدْخُلُواْ ٱلْبَابَ سُجَّدًا وَقُولُواْ حِطَّةٌ نَّغْفِرْ لَكُمْ خَطَٰيَٰكُمْۚ وَسَنَزِيدُ ٱلْمُحْسِنِينَ ﴿٥٨

Ve bir vakit "şu şehre girin de ni'metlerinden dilediğiniz veçhile bol bol yeyin ve secdeler ederek kapıya girin ve «hıtta» deyin ki size hatı'elerinizi mağfiret ediverelim, muhsinlere ise daha artıracağız" dedik.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hani; şu kasabaya girin, dilediğiniz yerde istediğinizi bol bol yeyin, kapısından secde ederek girin, affet deyin, kusurlarınızı örtelim. İyilik

— İbni Kesir

Hani, “Şu memlekete girin. Orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısından eğilerek tevazu ile girin ve “hıtta!” (Ya Rabbi, bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere ise daha da fazlasını vereceğiz” demiştik.

— Diyanet İşleri

Hani: («Tîh» den çıkdıkdan sonra) şu kasabaya girib dilediğiniz yerde istediğinizi bol bol yeyin, kapısından secde ederek (eğilerek, saygı göstererek) girin ve (dileğimiz) hıtta (dır, günahlarımızın dökülüp düşmesidir) deyin, (tevbe edin de o sayede) kusurlarınızı örtelim, iyilik (ve itaat) edenler (in ecrin) i ise daha artıracağız» demişdik.

— Hasan Basri Çantay

Hani «Şu kasabaya girin ve orada ne isterseniz bol bol yiyin, fakat kapıdan girerken secde ederek 'bizi bağışla' deyin ki, günahlarınızı affedelim. İyilik edenlere daha fazlasını vereceğiz» dedik.

— Seyyid Kutub

AYARLAR