بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَكَانَ يَأْمُرُ أَهْلَهُۥ بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱلزَّكَوٰةِ وَكَانَ عِندَ رَبِّهِۦ مَرْضِيًّا ﴿٥٥

Ve hanedanına namaz ve zekât ile emrederdi ve Rabbin’in indinde merdıyy idi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kavmine namaz kılmalarını, zekat vermelerini emrederdi. Rabbının katında hoşnudluğu ermişti.

— İbni Kesir

Ailesine namaz ve zekâtı emrederdi. Rabb’inin katında da hoşnutluğa ulaşmıştı.

— Diyanet İşleri

Kavmine namaz (kılmayı), zekât (vermeyi) emr ederdi. Rabbi nezdinde rızâya ermişdi o.

— Hasan Basri Çantay

O yakınlarına namaz kılmayı ve zekât vermeyi emrederdi. O Rabbinin hoşnutluğunu kazanmış bir kişi idi.

— Seyyid Kutub

AYARLAR