بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَنَٰدَيْنَٰهُ مِن جَانِبِ ٱلطُّورِ ٱلْأَيْمَنِ وَقَرَّبْنَٰهُ نَجِيًّا ﴿٥٢

Hem ona Tûrun canibi eymeninden nidâ ettik, hem de onu makamı münacatta mertebei kurbe erdirdik.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ona Tur'un sağ yanından seslendik. Ve onu gizlice söyleşmek için yaklaştırdık.

— İbni Kesir

Ona, Tûr dağının sağ tarafından seslendik ve kendisi ile gizlice konuşmak için kendimize yaklaştırdık.

— Diyanet İşleri

Biz onu «Tuur» un sağ yanından nida etdik. Onu çok münâcat eden bir kimse olarak yaklaşdırdık.

— Hasan Basri Çantay

Ona Tur'un sağ yanından seslendik ve kendisi ile özel olarak konuşmak için onu yakınımıza getirdik.

— Seyyid Kutub

AYARLAR