بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَأَشَارَتْ إِلَيْهِۖ قَالُواْ كَيْفَ نُكَلِّمُ مَن كَانَ فِى ٱلْمَهْدِ صَبِيًّا ﴿٢٩

Bunun üzerine ona işaret etti, beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz dediler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Bunun üzerine o, çocuğu gösterdi: Biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz? dediler.

— İbni Kesir

Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. “Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?” dediler.

— Diyanet İşleri

Bunun üzerine (Meryem) ona (îsâya) işaret etdi. «Biz, dediler, henüz beşikde bulunan bir sabî ile nasıl konuşuruz»?

— Hasan Basri Çantay

Bunun üzerine Meryem, eli ile oğlunu göstererek onunla konuşmalarını önerdi. Onlar da «Biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz?» dediler.

— Seyyid Kutub

AYARLAR