بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَوُضِعَ ٱلْكِتَٰبُ فَتَرَى ٱلْمُجْرِمِينَ مُشْفِقِينَ مِمَّا فِيهِ وَيَقُولُونَ يَٰوَيْلَتَنَا مَالِ هَٰذَا ٱلْكِتَٰبِ لَا يُغَادِرُ صَغِيرَةً وَلَا كَبِيرَةً إِلَّآ أَحْصَىٰهَاۚ وَوَجَدُواْ مَا عَمِلُواْ حَاضِرًاۗ وَلَا يَظْلِمُ رَبُّكَ أَحَدًا ﴿٤٩

Defter de konulmuştur, artık o mücrimleri görürsün bulundukları haileden halecanlar içinde titreşiyor ve diyorlardır: "Eyvah bize! bu defter de ne acaib ne küçük komuş ne büyük hepsini zaptetmiş" ve bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır, Rabbin kimseye zulmetmez.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kitab konulduğunda suçluların onda yazılı olandan korktuklarını görürsün Vah bize, eyvah bize, bu kitab nasıl olmuş da küçük büyük bir şey bırakmaksızın hepsini saymış, derler. Çünkü bütün işlediklerini hazır bulurlar. Ve Rabbın, kimseye asla zulmetmez.

— İbni Kesir

Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. “Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!” derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.

— Diyanet İşleri

Kitab (meydana) konmuşdur. Görürsün ki günahkârlar onun içinde (yazılı) olanlardan (müdhiş) korkudadırlar. «Eyvah bize, derler, bu kitaba ne olmuş, küçük büyük hiç bir şey bırakmayıb onları saymış»! Onlar (bütün) işlediklerini hazır bulmuşlardır. Rabbin hiçbir (kimseye) haksızlık etmez.

— Hasan Basri Çantay

İnsanların amel defterleri (çalışma karneleri) ortaya getirilmiştir. Günahkârların bu defterlerin yazılarını korku dolu gözlerle incelediklerini görürsün. Bir yandan da «Vay başımıza gelenlere! Ne biçim deftermiş bu; küçük büyük hiçbir davranışımızı atlatmadan sayıp dökmüş,» derler. Yaptıkları her işin kaydını karşılarında bulmuşlardır. Rabb'in hiç kimseye haksızlık etmez.

— Seyyid Kutub

AYARLAR