بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَيَقُولُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَسْتَ مُرْسَلًاۚ قُلْ كَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدًۢا بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ وَمَنْ عِندَهُۥ عِلْمُ ٱلْكِتَٰبِ ﴿٤٣

O küfretmekte olanlar, sen bir mürsel değilsin diyorlar? de ki benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter bir de nezdinde kitap ilmi bulunan?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Küfredenler: Sen peygamber değilsin, derler. De ki: Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah ve kitabın bilgisi kendi yanında olanlar yeter.

— İbni Kesir

İnkâr edenler, “Sen peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve bir de yanında kitap (Kur’an) bilgisi bulunanlar yeter.”

— Diyanet İşleri

O küfredenler şöyle der: «Sen (Hak tarafından) gönderilmiş bir peygamber değilsin». De ki: «Benim aramla sizin aranızda (hakikî) şâhid olarak Allah yeter ve (bunu) nezdinde kitab ilmi bulunanlar dahi (bilirler).

— Hasan Basri Çantay

Kâfirler «Sen peygamber değilsin» derler. Onlara de ki; «Sizin ile benim aramda Allah'ın ve kutsal kitap kaynaklı bilginlerin tanıklığı yeterli bir kanıttır.»

— Seyyid Kutub

AYARLAR