بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قَالُوٓاْ أَءِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُۖ قَالَ أَنَاْ يُوسُفُ وَهَٰذَآ أَخِىۖ قَدْ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَيْنَآۖ إِنَّهُۥ مَن يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ ٱلْمُحْسِنِينَ ﴿٩٠

A a, sen, sen Yusuf musun ? dediler, ben, dedi : Yusuf’um, bu da kardeşim, Allah bize lutf ile inam buyurdu : hakikat bu: her kim Allah’dan korkar ve sabr ederse her halde Allah, muhsinlerin ecrini zayi etmez.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Dediler ki: Yoksa sen gerçekten Yusuf musun? O da dedi ki: Ben, Yusuf'um, bu da kardeşim. Doğrusu Allah, size lutfetti. Çünkü kim sakınır ve sabrederse; muhakkak ki Allah, ihsan edenlerin ecrini zayi etmez.

— İbni Kesir

Kardeşleri, “Yoksa sen, sen Yûsuf musun?” dediler. O da, “Ben Yûsuf’um, bu da kardeşim. Allah, bize iyilikte bulundu. Çünkü, kim kötülükten sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah iyilik yapanların mükâfatını zayi etmez” dedi.

— Diyanet İşleri

«A, sen, sen, saahi Yuusuf musun?» dediler. O da: «Ben, dedi, Yuusufum. Bu da kardeşim. Allah bize (selâmet ve kerametle) lûtfetdi. Zîrâ hakıykat şudur ki: Kim (Allahdan) korkar, (belâlara) katlanırsa her halde Allah iyi hareket edenlerin mükâfatını zaayi etmez».

— Hasan Basri Çantay

Kardeşleri «Yoksa sen Yusuf musun?» dediler. O da dedi ki; «Evet, ben Yusuf'um, bu da kardeşimdir. Allah bize lütufta bulundu. Kuşku yok ki, kim kötülükten sakınır ve sabrederse, Allah iyilik edenleri asla ödülsüz bırakmaz.»

— Seyyid Kutub

AYARLAR