بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَلَمَّا جَآءَ أَمۡرُنَا جَعَلۡنَا عَٰلِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمۡطَرۡنَا عَلَيۡهَا حِجَارَةٗ مِّن سِجِّيلٖ مَّنضُودٖ ٨٢

Vaktâ ki emrimiz geldi o memleketin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine istif edilmiş siccîlden taşlar yağdırdık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Emrimiz gelince; oranın üstünü altına getirdik ve üzerine yığın yığın sert taşlar yağdırdık.

– İbni Kesir

(82-83) (Azap) emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik. Üzerine de Rabbinin katında işaretlenmiş pişirilmiş balçıktan taşlar yağdırdık. Bunlar zalimlerden uzak değildir.

– Diyanet İşleri

(82-83) Vaktaki (azâb) emrimiz geldi, (o memleketin) üstünü altına getirdik ve tepelerine balçıkdan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdik ki onlar Rabbinin katında hep damgalanmışlardı. Onlar zaalimlerden uzak değildir.

– Hasan Basri Çantay

Azaba ilişkin emrimiz geldiğinde orayı altüst ettik, oranın halkı üzerine, sağanak halinde balçıkla kaplanmış taşlar yağdırdık.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu