بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَمَا ظَلَمْنَٰهُمْ وَلَٰكِن ظَلَمُوٓاْ أَنفُسَهُمْۖ فَمَآ أَغْنَتْ عَنْهُمْ ءَالِهَتُهُمُ ٱلَّتِى يَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مِن شَىْءٍ لَّمَّا جَآءَ أَمْرُ رَبِّكَۖ وَمَا زَادُوهُمْ غَيْرَ تَتْبِيبٍ ﴿١٠١

Biz onlara zulmetmedik ve lâkin kendilerine zulmettiler de Allah’ın berisinden taptıkları mabudları, Rabbim’in emri geldiği vakit kendilerine hiç bir faide vermedi ve hasarlarını artırmaktan başka hiç bir şeye yaramadı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onlara, Biz zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbının emri gelince de Allah'ı bırakıp taptıkları ilahları kendilerine bir fayda vermedi. Kayıplarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

— İbni Kesir

Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin azap emri gelince, Allah’ı bırakıp da taptıkları ilâhları kendilerine hiçbir fayda sağlamadı. İlâhları onların sadece ziyanlarını artırdı.

— Diyanet İşleri

Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendi nefislerine zulmetdiler. Binâen'aleyh Allâhı bırakıb tapdıkları (yalancı) Tanrılar, Rabbinin (azâb) emri geldiği zaman, onlara hiç bir fâide vermedi, ziyanlarını artırmakdan başka bir şey'e yaramadı.

— Hasan Basri Çantay

O şehirlerin halklarına biz zulmetmedik, tersine onlar kendilerine zalimlik ettiler. Allah'ın azaba ilişkin emri geldiğinde Allah dışında imdada çağırdıkları düzmece ilahları, hiçbir dertlerine deva olmadılar, yıkımlarını arttırmaktan başka hiçbir işlerine yaramadılar.

— Seyyid Kutub

AYARLAR