بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَمِنْهُم مَّن يَسْتَمِعُونَ إِلَيْكَۚ أَفَأَنتَ تُسْمِعُ ٱلصُّمَّ وَلَوْ كَانُواْ لَا يَعْقِلُونَ ﴿٤٢

İçlerinden seni dinlemiye gelenler de var, fakat akılları da yokken sağırlara sen mi işittireceksin.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İçlerinde sana kulak verenler vardır. Fakat sen sağırlara işittirebilir misin? Üstelik akılları da hiç ermiyorsa.

— İbni Kesir

Onlardan sana kulak verenler de vardır. Fakat sağırlara, hele akılları da ermiyorsa, sen mi işittireceksin?

— Diyanet İşleri

Onlardan sana kulak verenler vardır. Fakat sağırlara sen mi duyuracaksın? Hele akılları da olmazsa!

— Hasan Basri Çantay

Onların arasında Kur'an okurken sana kulak verenler de vardır. Fakat üstelik düşünme yeteneğinden de yoksun sağırlara, sen söz işittirebilir misin?

— Seyyid Kutub

AYARLAR