-
Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!
-
Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir!
-
(42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!.
-
(42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!.
-
(42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!.
-
Çünkü onlar, bundan önce (dünyada varlık içinde) sefahata dalmış ve azgın kimselerdi.
-
Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.
-
Diyorlardı ki: “Biz öldükten, toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?”
-
“Evvelki atalarımız da mı?”
-
(49-50) De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.”
-
(49-50) De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.”
-
(51-52) Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
-
(51-52) Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
-
Karınlarınızı ondan dolduracaksınız.
-
Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz.
-
Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.
-
İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir.
-
Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: “Keşke kitabım bana verilmeseydi.”
-
“Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim.”
-
“Keşke ölüm her şeyi bitirseydi.”
-
“Malım bana hiçbir yarar sağlamadı.”
-
“Saltanatım da yok olup gitti.”
-
(Allah, şöyle der:) “Onu yakalayıp bağlayın.”
-
“Sonra onu cehenneme atın.”
-
“Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu.”
-
“Çünkü o, azamet sahibi Allah’a iman etmiyordu.”
-
“Yoksulu doyurmağa teşvik etmiyordu.”
-
“Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur.”
-
“Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.”
-
Onu günahkârlardan başkası yemez.”
-
Fakat kime kitabı arkasından verilirse,
-
(11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.
-
(11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.
-
Çünkü o, (dünyada iken) ailesi içinde sevinçli idi.
-
Âyetlerimizi inkâr edenler ise; kötülüğe batmış kimselerdir.
-
Üzerlerinde etrafı sımsıkı kapatılmış bir ateş vardır.