-
İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
-
Bu sonuç da Adn cennetleridir. Atalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlarla beraber oraya girerler. Melekler de her bir kapıdan yanlarına girerler (ve şöyle derler):
-
Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.
-
Koltuklar üzerinde karşılıklı olarak otururlar.
-
Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır.
-
Onlar orada koltuklara yaslanmış olarak pek çok meyveler ve içecekler isterler.
-
Yanlarında gözlerini kendilerinden ayırmayan yaşıt eşler vardır.
-
“Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz.”
-
(19-20) Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.
-
İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz onların nesillerini kendilerine kattık. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazandığı karşılığında rehindir.
-
Onlar astarları kalın ipekten olan döşeklere yaslanırlar. Bu iki cennetin meyveleri (zahmetsizce alınacak kadar) yakındır.
-
Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.
-
Onlar yeşil yastıklara ve güzel yaygılara yaslanırlar, (nimetlenirler).
-
(22-23) Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır.
-
(22-23) Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır.
-
(31-34) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.
-
(13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.