085 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ٱلَّذِي لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ شَهِيدٌ ٩

O (Allah'a) ki, göklerin ve yerin mülkü O'na aittir ve Allah her şey üzerine şahittir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ ٱلَّذِينَ فَتَنُواْ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ ثُمَّ لَمۡ يَتُوبُواْ فَلَهُمۡ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمۡ عَذَابُ ٱلۡحَرِيقِ ١٠

Muhakkak o kimseler ki, mü'minleri ve mü'mineleri belaya düşürmüşlerdir, sonra da tevbe etmemişlerdir. Artık onlar için cehennem azabı ve onlar için yangın azabı vardır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمۡ جَنَّٰتٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡكَبِيرُ ١١

Şüphe yok ki, imân etmiş ve sâlih sâlih amellerde bulunmuş kimseler için de altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Bu ise pek büyük bir kurtuluştur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ بَطۡشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ ١٢

Şüphesiz ki Rabbinin kavrayıp tutuşu pek şiddetlidir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّهُۥ هُوَ يُبۡدِئُ وَيُعِيدُ ١٣

Muhakkak ki O'dur, bidâyeten yaratır ve iade eder olan O'dur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَهُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلۡوَدُودُ ١٤

Ve çok bağışlayan, çok seven O'dur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ذُو ٱلۡعَرۡشِ ٱلۡمَجِيدُ ١٥

Arş'ın Azîmüşşan sahibidir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَعَّالٞ لِّمَا يُرِيدُ ١٦

Dilediğini hakkıyla yapandır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلۡجُنُودِ ١٧

(17-18) Sana o orduların haberi geldi mi? Fir'avun ile Semûd'un (haberi)?

– Ömer Nasuhi Bilmen

فِرۡعَوۡنَ وَثَمُودَ ١٨

(17-18) Sana o orduların haberi geldi mi? Fir'avun ile Semûd'un (haberi)?

– Ömer Nasuhi Bilmen

بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِي تَكۡذِيبٖ ١٩

Fakat kâfir olan kimseler, tekzîp etmektedirler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu