بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَن رَّءَاهُ ٱسْتَغْنَىٰٓ ﴿٧

Kendini müstağni gördüğü için.

— İbni Kesir

إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلرُّجْعَىٰٓ ﴿٨

Dönüş, şüphesiz ancak Rabbınadır.

— İbni Kesir

أَرَءَيْتَ ٱلَّذِى يَنْهَىٰ ﴿٩

O yasaklayanı gördün mü?

— İbni Kesir

عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰٓ ﴿١٠

Bir kulu, namaz kılarken?

— İbni Kesir

أَرَءَيْتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلْهُدَىٰٓ ﴿١١

Gördün mü; ya o kul doğru yolda ise?

— İbni Kesir

أَوْ أَمَرَ بِٱلتَّقْوَىٰٓ ﴿١٢

Veya takvayı emrettiyse?

— İbni Kesir

أَرَءَيْتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰٓ ﴿١٣

Gördün mü; ya yalan saydı ve yüz çevirdi ise?

— İbni Kesir

أَلَمْ يَعْلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ ﴿١٤

Bilmez mi ki; Allah gerçekten görmektedir?

— İbni Kesir

كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًۢا بِٱلنَّاصِيَةِ ﴿١٥

Ama bundan vazgeçmezse; andolsun ki; onu alnından tutup sürükleriz.

— İbni Kesir

نَاصِيَةٍ كَٰذِبَةٍ خَاطِئَةٍ ﴿١٦

Yalancı, günahkar alnından.

— İbni Kesir

فَلْيَدْعُ نَادِيَهُۥ ﴿١٧

Öyleyse topluluğunu çağırsın dursun.

— İbni Kesir

AYARLAR