بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلۡيُسۡرَىٰ ٧

(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

– Diyanet İşleri

وَأَمَّا مَنۢ بَخِلَ وَٱسۡتَغۡنَىٰ ٨

(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

– Diyanet İşleri

وَكَذَّبَ بِٱلۡحُسۡنَىٰ ٩

(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

– Diyanet İşleri

فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلۡعُسۡرَىٰ ١٠

(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

– Diyanet İşleri

وَمَا يُغۡنِي عَنۡهُ مَالُهُۥٓ إِذَا تَرَدَّىٰٓ ١١

Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.

– Diyanet İşleri

إِنَّ عَلَيۡنَا لَلۡهُدَىٰ ١٢

Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّ لَنَا لَلۡأٓخِرَةَ وَٱلۡأُولَىٰ ١٣

Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.

– Diyanet İşleri

فَأَنذَرۡتُكُمۡ نَارٗا تَلَظَّىٰ ١٤

Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım.

– Diyanet İşleri

لَا يَصۡلَىٰهَآ إِلَّا ٱلۡأَشۡقَى ١٥

(15-16) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer.

– Diyanet İşleri

ٱلَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ١٦

(15-16) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer.

– Diyanet İşleri

وَسَيُجَنَّبُهَا ٱلۡأَتۡقَى ١٧

(17-18) Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu