بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَلَيَالٍ عَشْرٍ ﴿٢

Ve leyâli aşre.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلشَّفْعِ وَٱلْوَتْرِ ﴿٣

Ve şef'ü vetre.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّيْلِ إِذَا يَسْرِ ﴿٤

Ve geceye: geçeceği sıra.

— Elmalılı Hamdi Yazır

هَلْ فِى ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِّذِى حِجْرٍ ﴿٥

Nasıl bunlarda bir akıl sahibi için bir kasem var değilmi?

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ ﴿٦

Görmedin mi Rabbin nasıl yaptı Ade?

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِرَمَ ذَاتِ ٱلْعِمَادِ ﴿٧

İreme zâtilimâde.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّتِى لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِى ٱلْبِلَٰدِ ﴿٨

- Ki o beldeler içinde misli yaratilmamıştı -.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَثَمُودَ ٱلَّذِينَ جَابُواْ ٱلصَّخْرَ بِٱلْوَادِ ﴿٩

Ve vâdîlerde kayaları kesen Semû’de.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَفِرْعَوْنَ ذِى ٱلْأَوْتَادِ ﴿١٠

Ve o kazıkların sahibi Firavun’a.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِينَ طَغَوْاْ فِى ٱلْبِلَٰدِ ﴿١١

Onlar ki memleketlerde tuğyan etmişlerdi de.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَكْثَرُواْ فِيهَا ٱلْفَسَادَ ﴿١٢

Onlarda fesadı çoğaltmışlardı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR