بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِذَا ٱلْبِحَارُ فُجِّرَتْ ﴿٣

Ve denizler akıtıldığı vakit.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا ٱلْقُبُورُ بُعْثِرَتْ ﴿٤

Ve kabirler deşildiği vakit.

— Elmalılı Hamdi Yazır

عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ ﴿٥

Bilir bir nefis: nedir takdîm ettiği ve tehîr ettiği?

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلْكَرِيمِ ﴿٦

Ey insan! Ne mağrur etti seni o kerîm Rabb’ine?

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِى خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ ﴿٧

Ki seni yarattı, düzenine koydu, tenasüb ve itidal verdi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فِىٓ أَىِّ صُورَةٍ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ ﴿٨

Dilediği her hangi bir surette terkîb etti.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ ﴿٩

Hayır hayır, doğrusu siz dîni tekzîb ediyor, cezaya inanmıyorsunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَٰفِظِينَ ﴿١٠

Halbuki üzerinizde hâfızlar var.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كِرَامًا كَٰتِبِينَ ﴿١١

Kiram kâtibler var.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ ﴿١٢

Her ne yaparsanız biliyorlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ لَفِى نَعِيمٍ ﴿١٣

Şüphesiz ki iyiler naîm içindedir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR