بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْ ﴿٤

Nefsini arındır.

— Diyanet İşleri

وَٱلرُّجْزَ فَٱهْجُرْ ﴿٥

Şirkten uzak dur.

— Diyanet İşleri

وَلَا تَمْنُن تَسْتَكْثِرُ ﴿٦

İyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek için) yapma.

— Diyanet İşleri

وَلِرَبِّكَ فَٱصْبِرْ ﴿٧

Rabbinin rızasına ermek için sabret.

— Diyanet İşleri

فَإِذَا نُقِرَ فِى ٱلنَّاقُورِ ﴿٨

(8-9) Sûr’a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür.

— Diyanet İşleri

فَذَٰلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ ﴿٩

(8-9) Sûr’a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür.

— Diyanet İşleri

عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ غَيْرُ يَسِيرٍ ﴿١٠

Kâfirler için hiç kolay değildir.

— Diyanet İşleri

ذَرْنِى وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا ﴿١١

Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak.

— Diyanet İşleri

وَجَعَلْتُ لَهُۥ مَالًا مَّمْدُودًا ﴿١٢

(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

— Diyanet İşleri

وَبَنِينَ شُهُودًا ﴿١٣

(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

— Diyanet İşleri

وَمَهَّدتُّ لَهُۥ تَمْهِيدًا ﴿١٤

Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

— Diyanet İşleri

AYARLAR