بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ غَيْرُ يَسِيرٍ ﴿١٠

Kafirler için hiç de kolay değildir.

— Seyyid Kutub

ذَرْنِى وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا ﴿١١

Şu adamın işini bana bırak ki, kendisini yarattığımda yapayalnızdı.

— Seyyid Kutub

وَجَعَلْتُ لَهُۥ مَالًا مَّمْدُودًا ﴿١٢

Ona bol bol mal verdim.

— Seyyid Kutub

وَبَنِينَ شُهُودًا ﴿١٣

Gözü önünden ayrılmayan evlatlar verdim.

— Seyyid Kutub

وَمَهَّدتُّ لَهُۥ تَمْهِيدًا ﴿١٤

Her işini yoluna koydum.

— Seyyid Kutub

ثُمَّ يَطْمَعُ أَنْ أَزِيدَ ﴿١٥

Böyleyken halâ daha çoğunu vermemi bekliyor.

— Seyyid Kutub

كَلَّآۖ إِنَّهُۥ كَانَ لِءَايَٰتِنَا عَنِيدًا ﴿١٦

Hayır, hayır! O ayetlerimize inatla karşı çıkıyor.

— Seyyid Kutub

سَأُرْهِقُهُۥ صَعُودًا ﴿١٧

Onu sarp bir yokuşa saracağım.

— Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ فَكَّرَ وَقَدَّرَ ﴿١٨

O düşündü ve değerlendirme yaptı.

— Seyyid Kutub

فَقُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ ﴿١٩

Kahrolası, nasıl bir değerlendirme yaptı?

— Seyyid Kutub

ثُمَّ قُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ ﴿٢٠

Bir daha kahrolası, nasıl bir değerlendirme yaptı?

— Seyyid Kutub

AYARLAR