بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

كَأَن لَّمۡ يَغۡنَوۡاْ فِيهَآۗ أَلَآ إِنَّ ثَمُودَاْ كَفَرُواْ رَبَّهُمۡۗ أَلَا بُعۡدٗا لِّثَمُودَ ٦٨

Sanki orada bir şenlik kurmamışlardı, bak Semûd, hakikaten Rab’lerine küfrettiler bak defoldu gitti Semûd.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدۡ جَآءَتۡ رُسُلُنَآ إِبۡرَٰهِيمَ بِٱلۡبُشۡرَىٰ قَالُواْ سَلَٰمٗاۖ قَالَ سَلَٰمٞۖ فَمَا لَبِثَ أَن جَآءَ بِعِجۡلٍ حَنِيذٖ ٦٩

Şanım Hakk’ı için İbrahim’e de Resullerimiz müjde ile geldiler "selâm" dediler, selâm dedi, durmadan gitti kızartilmış bir buzağı getirdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَمَّا رَءَآ أَيۡدِيَهُمۡ لَا تَصِلُ إِلَيۡهِ نَكِرَهُمۡ وَأَوۡجَسَ مِنۡهُمۡ خِيفَةٗۚ قَالُواْ لَا تَخَفۡ إِنَّآ أُرۡسِلۡنَآ إِلَىٰ قَوۡمِ لُوطٖ ٧٠

Baktı ki ona ellerini uzatmıyorlar o vakit bunları acaib gördü ve içinde onlardan bir nevi korku duydu. Dediler, " korkma çünkü biz Lut kavmine gönderildik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱمۡرَأَتُهُۥ قَآئِمَةٞ فَضَحِكَتۡ فَبَشَّرۡنَٰهَا بِإِسۡحَٰقَ وَمِن وَرَآءِ إِسۡحَٰقَ يَعۡقُوبَ ٧١

Haremi dinliyordu, bunu duyunca güldü, bunun üzerine ona İshak’ı müjdeledik, İshak’ın arkasından da Yakub’u.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَتۡ يَٰوَيۡلَتَىٰٓ ءَأَلِدُ وَأَنَا۠ عَجُوزٞ وَهَٰذَا بَعۡلِي شَيۡخًاۖ إِنَّ هَٰذَا لَشَيۡءٌ عَجِيبٞ ٧٢

Vay, dedi, doğuracak mıyım? Ben bir acuz, kocam da bu bir pir iken, her halde bu çok acîb bir şey.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُوٓاْ أَتَعۡجَبِينَ مِنۡ أَمۡرِ ٱللَّهِۖ رَحۡمَتُ ٱللَّهِ وَبَرَكَٰتُهُۥ عَلَيۡكُمۡ أَهۡلَ ٱلۡبَيۡتِۚ إِنَّهُۥ حَمِيدٞ مَّجِيدٞ ٧٣

Sen, dediler: Allah’ın emrinden taacüb mü ediyorsun? Allah’ın rahmeti ve berekâtı var üzerinizde ey ehl-i beyt! Şüphe yok ki O Hamîddir Mecîddir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَمَّا ذَهَبَ عَنۡ إِبۡرَٰهِيمَ ٱلرَّوۡعُ وَجَآءَتۡهُ ٱلۡبُشۡرَىٰ يُجَٰدِلُنَا فِي قَوۡمِ لُوطٍ ٧٤

Vaktâ ki İbrahim’den korku geçti ve kendine müjde geldi, Lut’un kavmi hakkında bize mücadeleye girişti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ إِبۡرَٰهِيمَ لَحَلِيمٌ أَوَّٰهٞ مُّنِيبٞ ٧٥

çünkü İbrahim, çok halîmdir, yanıktır, ilticakârdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰٓإِبۡرَٰهِيمُ أَعۡرِضۡ عَنۡ هَٰذَآۖ إِنَّهُۥ قَدۡ جَآءَ أَمۡرُ رَبِّكَۖ وَإِنَّهُمۡ ءَاتِيهِمۡ عَذَابٌ غَيۡرُ مَرۡدُودٖ ٧٦

Ya İbrâhim, bundan vazgeç, çünkü Rabb’inın emri geldi ve her halde onlara reddi gayri kabil bir azâb gelecektir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَمَّا جَآءَتۡ رُسُلُنَا لُوطٗا سِيٓءَ بِهِمۡ وَضَاقَ بِهِمۡ ذَرۡعٗا وَقَالَ هَٰذَا يَوۡمٌ عَصِيبٞ ٧٧

Vaktâ ki Resullerimiz Lût’a vardılar onların yüzünden fenalaştı, eli ayağı dolaştı, bu çok müşkil bir gün dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَآءَهُۥ قَوۡمُهُۥ يُهۡرَعُونَ إِلَيۡهِ وَمِن قَبۡلُ كَانُواْ يَعۡمَلُونَ ٱلسَّيِّـَٔاتِۚ قَالَ يَٰقَوۡمِ هَٰٓؤُلَآءِ بَنَاتِي هُنَّ أَطۡهَرُ لَكُمۡۖ فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلَا تُخۡزُونِ فِي ضَيۡفِيٓۖ أَلَيۡسَ مِنكُمۡ رَجُلٞ رَّشِيدٞ ٧٨

Kavmi ona zıpır zıpır koşup gelmişlerdi ve bundan evvel kötü kötü fiîller yapıyorlardı, ey kavmim! Dedi, daha şunlar kızlarım, onlar sizin için daha temiz, artık Allah’dan korkun, beni müsafirlerim hakkında rusvây etmeyin, hiç içinizde aklı başında bir adem yok mu?

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu