بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ فَاطِرِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ جَاعِلِ ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ رُسُلًا أُوْلِىٓ أَجْنِحَةٍ مَّثْنَىٰ وَثُلَٰثَ وَرُبَٰعَۚ يَزِيدُ فِى ٱلْخَلْقِ مَا يَشَآءُۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ ﴿١

Hamd Allah’a, o gökleri, yeri yaratan ve melâikeyi kılan fâtıra: kanadlı kanadlı elçiler, ikişer üçer dörder, halkte dilediği kadar ziyade eder, hakikat Allah her şeye kadirdir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hamd; göklerin ve yerin yaratanı, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah'a mahsustue. Yaratmada dilediği kadar fazlalaştırır. Muhakkak ki Allah; her şeye kadirdir.

— İbni Kesir

Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. O, yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

— Diyanet İşleri

Gökleri, yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı (olmak üzere) elçiler yapan Allaha hamd olsun. O, yaratışda ne dilerse (onu) artırır. Şübhe yok ki Allah her şey'e hakkıyle kaadirdir.

— Hasan Basri Çantay

Gökleri ve yeryüzünü yoktan var eden; iki, üç ve dört kanatlı melekleri elçi olarak görevlendiren Allah'a ham dolsun. O yaratma işleminde dilediği eklemeleri yapar. Hiç kuşkusuz O'nun gücü her şeye yeter.

— Seyyid Kutub

مَّا يَفْتَحِ ٱللَّهُ لِلنَّاسِ مِن رَّحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَاۖ وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُۥ مِنۢ بَعْدِهِۦۚ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ ﴿٢

Allah, insanlara rahmetinden her neyi açarsa onu tutacak, kısacak yoktur, her neyi de tutar kısarsa onu da ondan sonra salacak yoktur, öyle Aziz, Hakim odur.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Allah'ın insanlar için açtığı rahmeti, tutacak yoktur. Tuttuğunu da O'ndan sonra gönderecek yoktur. Aziz, Hakim O'dur.

— İbni Kesir

Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

— Diyanet İşleri

Allahın insanlara açacağı herhangi bir rahmeti tutacak (habsedecek hiçbir kuvvet) yokdur. Tutacağı şey'i de ondan sonra salıverecek yokdur. O, mutlak gaalib, hukûm ve hikmet saahibidir.

— Hasan Basri Çantay

Allah'ın insanlara açtığı bir rahmeti hiç kimse alıkoyamaz. O'nun alıkoyduğunu da O'nun dışında hiç kimse salamaz. O üstün iradelidir ve her işi yerinde yapar.

— Seyyid Kutub

يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱذْكُرُواْ نِعْمَتَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْۚ هَلْ مِنْ خَٰلِقٍ غَيْرُ ٱللَّهِ يَرْزُقُكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِۚ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُؤْفَكُونَ ﴿٣

Ey insanlar! Allah’ın üzerinizdeki nimetini anın, Allah’ın gayrı bir hâlık mı var? Size gökden ve yerden rızık verir, başka tanrı yok ancak O, o halde nasıl çevirilirsiniz?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ey insanlar; Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Allah'tan başka gökten ve yerden sizi rızıklandıran bir yaratıcı var mıdır? O'ndan başka ilah yoktur. O halde nasıl çevriliyorsunuz?

— İbni Kesir

Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Allah’tan başka size göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz?

— Diyanet İşleri

Ey insanlar, Allahın, üzerinizdeki (bunca) ni'metini (kalbinizle) hatırlayın, (dilinizle) anın. Sizi gökden ve yerden rızıklandıracak Allahdan gayri bir yaratan var mı? Ondan başka hiçbir Tanrı yokdur. O halde nasıl (olub da tevhîdden küfre) çevriliyorsunuz?

— Hasan Basri Çantay

Ey insanlar, Allah'ın size yönelik nimetlerini hatırlayınız. Size gökten ve yeryüzünden rızık sağlayan Allah'tan başka bir yaratıcı var mı? O'ndan başka ilâh yoktur. Nasıl oluyor da bu gerçeği göz ardı ediyorsunuz?

— Seyyid Kutub

وَإِن يُكَذِّبُوكَ فَقَدْ كُذِّبَتْ رُسُلٌ مِّن قَبْلِكَۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرْجَعُ ٱلْأُمُورُ ﴿٤

Ve eğer seni tekzib ediyorlarsa bundan evvel bir çok Resuller de tekzib olundu, bütün işler Allah’a irca olunur.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Eğer seni yalanlıyorlarsa; doğrusu senden önce de nice peygamberler yalanlanmıştır. İşler, ancak Allah'a döndürülür.

— İbni Kesir

(Ey Muhammed!) Eğer seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, senden önce de nice peygamberler yalancı sayılmıştır. Bütün işler ancak Allah’a döndürülür.

— Diyanet İşleri

(Habîbim) eğer seni tekzîb ediyorlarsa senden önceki peygamberler de tekzîb edilmişdir. (Bütün) işler ancak Allaha döndürülür.

— Hasan Basri Çantay

Ey Muhammed, eğer onlar seni yalanlıyorlarsa bil ki, senden önceki nice peygamberler de yalanlanmıştır. Her işin çözümü Allah'a götürülecektir.

— Seyyid Kutub

يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ إِنَّ وَعْدَ ٱللَّهِ حَقٌّۖ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَاۖ وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِٱللَّهِ ٱلْغَرُورُ ﴿٥

Ey insanlar! Haberiniz olsun ki Allah’ın vaadi muhakkak haktır, sakın o dünya hayat sizi aldatmasın ve sakın o mağrur şeytan sizi Allah’a da mağrurlandırmasın.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ey insanlar; Allah'ın vaadi muhakkak haktır, dünya hayatı sizi aldatmasın. Ve o mağrur da Allah ile sizi aldatmasın.

— İbni Kesir

Ey insanlar! Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allah hakkında sizi aldatmasın.

— Diyanet İşleri

Ey insanlar, şübhe yok ki Allahın va'di bir gerçekdir. O halde zinhar sizi dünyâ hayâtı aldatmasın. Çok aldatıcı (şeytan) da sakın sizi Allah (ın hilmi ve imhâli) ile aldatmasın.

— Hasan Basri Çantay

Ey insanlar, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın, sakın şeytan, sizi Allah'ın affına güvendirerek ayartmasın.

— Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلشَّيْطَٰنَ لَكُمْ عَدُوٌّ فَٱتَّخِذُوهُ عَدُوًّاۚ إِنَّمَا يَدْعُواْ حِزْبَهُۥ لِيَكُونُواْ مِنْ أَصْحَٰبِ ٱلسَّعِيرِ ﴿٦

Haberiniz olsun ki Şeytan size düşmandır, siz de onu düşman tutun, çünkü o etrafına toplanan hizbini ancak eshabı Saîr’den olsunlar diye davet eder.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki şeytan, sizin düşmanınızdır. Öyleyse siz de onu düşman edinin. O, taraftarlarını ancak çılgın alevli ateşin yaranı olmaya çağırır.

— İbni Kesir

Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır.

— Diyanet İşleri

Çünkü şeytan sizin bir düşmanınızdır. Onun için siz de onu bir düşman tutun O, (kendisine tâbi' olan) güruhunu ancak alevli cehennemin yaranından olmaları için da'veteder.

— Hasan Basri Çantay

Şeytan kesinlikle size düşmandır. Onu siz de düşman tutunuz. O taraftarlarını cehennemliklerden olmaya sürükler.

— Seyyid Kutub

ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌۖ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ ﴿٧

Küfredenler, onlar için şiddetli bir azâb var, iman edip salih ameller işleyenler, onlar için de bir mağrifet ve büyük bir ecir var.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Küfredenler, işte onlara şiddetli azab vardır. İman etmiş olup da salih ameller işleyenlere de, işte onlara mağfiret ve büyük ecir vardır.

— İbni Kesir

İnkâr edenler için çetin bir azap vardır. İman edip salih ameller işleyenler için ise bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.

— Diyanet İşleri

O küfredenler (yok mu?) onlar için çetin bir azâb vardır. îman edenlere, bir de güzel, güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince:) mağfiret ve büyük mükâfat da bunlarındır.

— Hasan Basri Çantay

Kâfirler ağır bir azaba çarptırılacaktır. İman edip iyi ameller işleyenleri ise bağışlanma ve büyük ödül beklemektedir.

— Seyyid Kutub

أَفَمَن زُيِّنَ لَهُۥ سُوٓءُ عَمَلِهِۦ فَرَءَاهُ حَسَنًاۖ فَإِنَّ ٱللَّهَ يُضِلُّ مَن يَشَآءُ وَيَهْدِى مَن يَشَآءُۖ فَلَا تَذْهَبْ نَفْسُكَ عَلَيْهِمْ حَسَرَٰتٍۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌۢ بِمَا يَصْنَعُونَ ﴿٨

Ya artık o kimse de mi ki? Kötü ameli kendisine allanmış pullanmış da onu güzel görmüş, şüphe yok ki Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola çıkarır, o halde nefsin onlara karşı hasletlerle geçmesin, çünkü Allah onların bütün sanatlarını bilir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kötü işi kendisine süslendirilip de onu güzel gören bir midir? Muhakkak ki Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de hidayete erdirir. Öuleyse onlara yanarak kendini harab etme. Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını bilendir.

— İbni Kesir

Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, ameli iyi olan kimse gibi mi olacaktır? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. (Ey Muhammed!) Onlar için duyduğun üzüntüler yüzünden kendini helâk etme! Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.

— Diyanet İşleri

Ya kötü amel (ve Hareket) i kendisine süslü gösterilib de onu hoş gören adam mı (Allahın hidâyet etdiği kimseler gibi tanılacak)? Şübhe yok ki Allah kimi dilerse şaşırtır, kimi de dilerse doğru yola sevk eder. O halde (habibîm) nefsin onlara karşı hasretlerle (üzüntülerle tükenib) gitmesin. Çünkü Allah onların neler yapmakda olduklarını çok iyi bilendir.

— Hasan Basri Çantay

Kötü işi allandırılıp pullandırılarak gözüne güzel gösterilen kimse davranışlarını süzgeçten geçiren, gerçekçi biri gibi olur mu? Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Sakın onlar için hayıflanma. Hiç kuşkusuz onların neler yaptıklarını Allah iyi bilir.

— Seyyid Kutub

وَٱللَّهُ ٱلَّذِىٓ أَرْسَلَ ٱلرِّيَٰحَ فَتُثِيرُ سَحَابًا فَسُقْنَٰهُ إِلَىٰ بَلَدٍ مَّيِّتٍ فَأَحْيَيْنَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۚ كَذَٰلِكَ ٱلنُّشُورُ ﴿٩

Allah odur ki rüzgârları göndermiştir, derken bir bulut kaldırır, derken onu ölmüş bir beldeye sevk etmişizdir, derken onunla arz’a ölümünden sonra hayat vermekteyizdir, işte nüşur böyledir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Allah, O'dur ki; bulutları yürüten rüzgarlar göndermiştir. Biz, onu ölü bir memlekete sürüp onunla yeri ölümünden sonra diriltiriz. İşte diriliş de böyledir.

— İbni Kesir

Allah, rüzgârları gönderendir. Onlar da bulutları hareket ettirir. Biz de bulutları ölü bir toprağa sürer ve onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir.

— Diyanet İşleri

Allah rüzgârları salıverib de bulut (ları) harekete getirmekde olandır. Derken biz onu ölü bir toprağa sürüb onunla yeri, ölümünün ardından, canlandırmışadır. İşte (ölülerin) dirilme (si) de böyledir.

— Hasan Basri Çantay

Bulutları sürükleyen rüzgârların estiricisi Allah'dır. Biz bulutları ölü bir yöreye göndererek onlar aracılığı ile ölü toprağı diriltiriz. İşte yeniden diriliş olayı da böyledir.

— Seyyid Kutub

مَن كَانَ يُرِيدُ ٱلْعِزَّةَ فَلِلَّهِ ٱلْعِزَّةُ جَمِيعًاۚ إِلَيْهِ يَصْعَدُ ٱلْكَلِمُ ٱلطَّيِّبُ وَٱلْعَمَلُ ٱلصَّٰلِحُ يَرْفَعُهُۥۚ وَٱلَّذِينَ يَمْكُرُونَ ٱلسَّيِّـَٔاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌۖ وَمَكْرُ أُوْلَٰٓئِكَ هُوَ يَبُورُ ﴿١٠

Her kim izzet istiyorsa bilsin ki izzet tamamıyla Allah’ın’dır, ona hoş kelimeler yükselir onu da ameli sâlih yükseltir, kötülükler kuranlara gelince onlara şiddetli bir azâb vardır, ve onların tuzakları hep tarmar olur.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kim, izzet istiyorsa; izzet bütünüyle Allah'ındır. Güzel sözler O'na yükselir. Onu da salih amel yükseltir. Kötülükleri tuzak yapanlar için şiddetli bir azab vardır. Onların hilesi, boşa çıkar.

— İbni Kesir

Her kim şan ve şeref istiyorsa bilsin ki, şan ve şeref bütünüyle Allah’a aittir. Güzel sözler ancak O’na yükselir. Salih ameli de güzel sözler yükseltir. Kötülükleri tuzak yapanlar var ya, onlar için çetin bir azap vardır. İşte onların tuzağı boşa çıkar.

— Diyanet İşleri

Kim ululanmak hevesine düşerse (bilin ki) bütün ululuk Allahındır. Güzel kelimeler ancak Ona yükselir. Onu da iyi amel (ve hareket) yükseltir. Kötülükleri tuzak yapanlar (a gelince): Onlar için çetin bir azâb vardır. Onların (kurdukları) tuzağın bizzat kendisi mahvolur.

— Hasan Basri Çantay

Kim itibar ve üstünlük isterse bilsin ki, itibar ve üstünlük tümü ile Allah'ın tekelindedir. Güzel söz O'na yükselir, iyi ameli de O yükseltir. Kötü amaçlı komplolar düzenleyenler ağır bir azaba çarpılacaklardır. Ayrıca onların komplosu da boşa çıkar, verimsiz olur.

— Seyyid Kutub

AYARLAR