بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

لَاهِيَةً قُلُوبُهُمْۗ وَأَسَرُّواْ ٱلنَّجْوَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ هَلْ هَٰذَآ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْۖ أَفَتَأْتُونَ ٱلسِّحْرَ وَأَنتُمْ تُبْصِرُونَ ﴿٣

Kalbleri hep oyunda hem onlar o zalimler şu gizli fısıltıyı sirleştiler: bu sırf sizin gibi, bir beşer artık göre göre sihere mi gidiyorsunuz?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kalbleri gaflet içerisinde. Zulmedenler gizlice fısıldaştılar: Bu sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Siz, göre göre büyüye mi aldanacaksınız?

— İbni Kesir

(2-3) Rab’lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlar mutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. O zulmedenler gizlice şöyle konuştular: “Bu da ancak sizin gibi bir insan. Şimdi siz göz göre göre sihre mi kapılacaksınız?”

— Diyanet İşleri

(2-3) Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»?

— Hasan Basri Çantay

Kalpleri oyundadır. Bu zalimler gizlice şöyle fısıldaştılar; «Şu Muhammed, sadece sizin gibi bir insan değil mi? Gözünüz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?»

— Seyyid Kutub

AYARLAR